İnsan yaşamı genellikle sinirli ve stresli geçer. Günlük hayatlarımızda yaşadığımız bu zorlukların üstüne bir de ilişkilerimizin yolunda gitmemesi, bizi her alanda olumsuz etkileyebilir. Günümüz çoğu zaman yolunda gitmese bile, sevdiğimiz insanların sesini duymamız kötü giden bir günü bile güzelleştirebilir. Sıkıcı iş hayatınızdan çıktığınız öğle yemeğini sevgilinizle paylaşmak, sizi motive edebilir. Birbirinize destek olmak varken, neden ilişkinizi daha da kötüleştirmeye çalışasınız ki? Mutlu bir ilişki, motivasyonlu bir yaşam demektir.
Günlük yaşantımızda tüm bu olumsuzlukları yaratan durumların farkında olmayabilirsiniz, ancak zamanla birbirine alışan çiftler arasında genellikle bir gevşeme olur ve bu da ilişkiyi monoton hale getirir. Monotonluk, modunuzu alt üst edebilir. Rahat bir ilişkide, aşağıda belirttiğimiz sorunlarla birlikte bir gevşeme olabilir.
Mutsuz bir ilişkiyi devam ettirmenin anlamı yoktur. Bu durum, sizin sosyal hayatınızı her anlamda olumsuz etkileyecektir. İlişkinizi canlandırmak için bazı davranışlardan vazgeçmeniz gerekiyor.
Bu davranışları sürdürmenin, ilişkinize herhangi bir katkısı olmayacaktır. Bu tarz ikili ilişkilerde, ilişkiyi devam ettirmek, gerçekten aşık olduğunuzu değil sadece bu ilişkiyi takıntı haline getirdiğiniz anlamına gelir.
Olmadığınız Biri Gibi Görünmeye Çalışmayın
Günümüz ilişkilerinde sıkça karşılaşılan temel sorunlardan biri, ilişkinin başlangıcında sağlam temellerin atılmamasıdır. Bu sorunun en önemli kaynaklarından biri, partnerlere karşı gerçek kimliklerini açıkça göstermemek ve ilişkiye maske takmak olabilir. İlişkinin başlangıcında, insanlar genellikle hoşlanılmak, beğenilmek veya kabul görmek istedikleri için kendilerini daha mükemmel, hatasız veya beklentilere uygun bir şekilde gösterme eğilimindedirler. Ancak bu, ilişkinin ilerleyen aşamalarında sorunlara yol açabilir.
İlişkiye başlarken gerçek kimliğinizi gizlemek, ilişkinin temel dinamiklerini olumsuz etkileyebilir. Çünkü partnerler, gerçek kişiliklerini keşfetmekte zorlanabilir ve zamanla ortaya çıkan farklılıklar, çatışmalara ve anlaşmazlıklara neden olabilir. İlişkinin başlangıcında sağlam temeller atmak, dürüstlük ve açıklık bu nedenle çok önemlidir. Her iki tarafın da gerçek kimliklerini ortaya koymaları ve karşılıklı olarak kabul görmeleri gerekmektedir.
İlişkide kendinizi başka biri gibi göstermek, zamanla yorucu bir hal alabilir. Maske takmak, sürekli olarak başka birini oynamak zorunda hissetmek, duygusal tükenmişliğe ve iletişim sorunlarına yol açabilir. Sahte bir görüntüyü sürdürmek, ilişkide derin bağlantıların oluşmasını engelleyebilir ve samimiyetin önündeki engelleri artırabilir. Dolayısıyla, ilişkilerde başarılı ve sürdürülebilir bir temel oluşturmak için, her iki tarafın da kendilerini açıkça ifade etmeleri, duygusal dürüstlük ve saygı çerçevesinde ilişkiyi kurmaları önemlidir.
Karşınızdaki Kişiyi Başka Birisiyle Kıyaslamayın
İnsanlar yaşamları boyunca sürekli bir yarış içindedirler. Çocukluk yıllarımızdan itibaren aileler, başka çocuklarla karşılaştırarak genellikle incitici ifadelerle devam eden konuşmalar yaparlar. Belki de sizin de böyle anlarınız olmuştur. Bu tür deneyimler, genellikle insanın kendini ezilmiş veya değersiz hissetmesine neden olabilir. Bu duygular, zamanla psikolojimizi olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu noktada önemli olan, bu tür olumsuz deneyimleri hatırlayarak geçmişteki acıyı tekrar yaşamamak ve başkalarına da aynı şeyleri yaşatmamak. Kendi yaşadığınız acıyı anlamak, empati kurmak ve bu tür olumsuz deneyimlerin döngüsünü kırmak önemlidir. Başkalarına yapılmasından hoşlanmadığınız şeyleri, siz de başkalarına yapmamaya özen göstermelisiniz.
Unutmayın ki herkes farklıdır ve herkesin kendi hızında ilerleyen bir hayatı vardır. Karşılaştırmak yerine, birbirimizi anlamak, desteklemek ve saygı göstermek daha olumlu bir yaklaşım olabilir. Bu, daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza ve birbirimize daha iyi destek olmamıza yardımcı olacaktır.
Yaşanmış Olayları Tekrar Tekrar Gün Yüzüne Çıkarmayın
Karşınızdaki kişi, haksız olduğu bir konuda, hemen geçmişteki bir tartışmayı hatırlatarak olayı kendi lehine çevirmeye çalışabilir. Bu durumla başa çıkmak, iletişimi zorlaştırabilir ve karşınızdaki kişiyle sağlıklı bir diyalog kurmanın önüne geçebilir. Sürekli haklı çıkmaya çalışan bir kişi karşısında haklı kalmak neredeyse imkansızdır. Bu durum, ilişkinin güven ve saygı temellerini sarsabilir.
Bu tarz durumlarla başa çıkabilmek için iletişim becerilerini geliştirmek, karşılıklı anlayışı artırmak ve geçmiş olayları sürekli gündeme getirmek yerine mevcut sorunlara odaklanmak önemlidir. Ayrıca, kendinizi açık ve dürüst bir şekilde ifade etmek, sorunları çözmek adına daha yapıcı bir yaklaşım sergilemek için önemlidir. Bu sayede ilişkide sağlıklı bir iletişim kurmak ve sorunları aşmak daha mümkün olabilir.
Aşırı Kıskançlık Yapmayın ve Onu Değiştirmeye Çalışmayın
Eğer birini gerçekten seviyorsanız, onu değiştirmeye çalışmak yerine doğal halini korumasına izin vermek daha doğru bir davranıştır. İlk karşılaştığınızda beğendiğiniz, sevdiğiniz özelliklerini değiştirmeye kalkışmak, ilişkinin doğasına aykırıdır. İnsanlar bir oyun hamuru değildir, onları istediğiniz gibi şekillendiremezsiniz.
Kıyafet tercihleri, girdiği çıktığı ortamlar gibi detaylar, ilk gördüğünüzde sizin o insanı sevdiğiniz halidir. Bu nedenle, sevdiğiniz kişiyi olduğu gibi kabul etmek ve değiştirmeye çalışmamak, sağlıklı bir ilişkinin temelidir.
Kıskançlık konusunda da ölçülü olmak önemlidir. Aşırı kıskançlık, ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. İnsanlar birbirine güvenmeli ve birbirlerine alan tanımalıdır. İlişkide her şey dozunda olduğunda, karşı tarafın da hoşuna gidecek bir denge sağlanabilir. Kıskançlık sık sık ‘Çok seviyorum’, ‘Paylaşmak istemiyorum’ gibi bahanelerin arkasına saklanır. Ancak, sağlıklı bir ilişkide bu duyguları dengelemek önemlidir. Aşırıya kaçmadan, karşılıklı güveni pekiştirmek ve birbirinize özgürlük tanımak ilişkiyi daha güçlü kılar.
Birbirinizi Dinleyin ve Onunla Alay Etmeyin
Bu davranış, aslında hiç kimsenin uygulamaması gereken son derece zararlı bir yaklaşımdır. Karşınızdaki kişiyi değersiz hissettirmek, ilişkilerin temelini sarsabilir ve uzun vadeli zararlar bırakabilir.
Bu tür bir davranışın sonucunda, karşı taraf duygusal olarak olumsuz etkilenecek, güven kaybı yaşayacak ve ilişkinin temel dayanak noktaları sarsılacaktır. Değer verdiğiniz bir insanı kaybetmek istemiyorsanız, saygı, anlayış ve iletişimde dürüstlük gibi temel prensipleri benimsemek daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Bu tür davranışlar, ilişkide güveni zedeler ve insanların birbirlerine olan bağlarını zayıflatır. Bu nedenle, karşınızdaki kişiyi değersiz hissettirmek yerine, birbirinize destek olmak, anlayış göstermek ve sorunları konuşarak çözmek daha olumlu ve yapıcı bir yaklaşımı beraberinde getirir. Unutmayın, sağlıklı ilişkiler karşılıklı saygı ve anlayış üzerine kuruludur.
Kelimelerinizi İyi Seçin
İletişim, sağlıklı bir ilişkinin temel taşlarından biridir. Ancak iletişim kurarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta kullanılan kelimelerdir. Birbirinize saygı göstermek, nazik ve anlayışlı olmak, iletişiminizin kalitesini arttıracağı gibi, ilişkinizi olumlu yönde etkileyecektir.
İletişimde saygı sınırlarını aşmamak, karşı tarafa zarar vermemek önemlidir. Kötü seçilmiş kelimeler, karşınızdaki insanı duygusal olarak yıpratabilir ve geri dönüşü olmayan etkiler bırakabilir. Bir tartışma esnasında ya da duygusal bir anın içindeyken kullanılan kelimelerin etkisi büyüktür. Bu nedenle, duygusal anlarda sakin kalmak, düşündüklerinizi anlayışlı ve nazik bir şekilde ifade etmek önemlidir.
İlişkinizde sağlıklı bir iletişim kurmak, sadece konuşmakla değil, aynı zamanda ne şekilde konuştuğunuzla da ilgilidir. Saygılı bir dil kullanmak, karşınızdaki kişinin duygusal güvenliğini korumak ve ilişkinizin temelini güçlendirmek adına önemlidir. Unutmayın ki, kelimelerin gücü büyüktür ve iyi seçilmiş kelimelerle ilişkinizi olumlu bir yöne taşıyabilirsiniz.
Sorumluluklarınızdan Kaçmayın
Üzerine sorumluluk alma yaşı gelmiş olmasına rağmen, üzerine sorumluluk almamak, insanın gelişimini ve ilişkilerini olumsuz yönde etkileyecektir.
Herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi, kendi yaşamını yönetmesi önemlidir. Bu, olgunluk ve gelişim için kritik bir adımdır. Ancak, bu sorumlulukları yerine getirmeyen kişilerin, ilişkilerinde güven kaybı ve sorunlar yaşaması olağan bir durumdur. Bu durumu anlamak, kişinin kendisini dürüst bir şekilde ifade etmesine ve ilişkilerde şeffaf olmasına bağlıdır.
Karşınızdaki Kişiyi İlgisiz Bırakmayın
İlgisiz bırakılan tarafın duygusal durumu, ilişkide önemsenmemenin ve ilgisizliğin etkisiyle oldukça karmaşık hale gelebilir. Bunun sonucunda, ayrılık çanlarının çalması oldukça muhtemeldir. İlgisizlik, kişinin sevilmeme, aldatılma veya ayrılık düşüncelerine kapılmasına yol açacaktır.
Bu duyguların ortaya çıkmasıyla birlikte, ilgisiz bırakılan tarafın zihninde soru işaretleri belirebilir. ‘Neden ilgilenilmiyor?’, ‘Sevilmemeye mi başladım?’, ‘Aldatılıyor muyum?’ gibi düşünceler, ilişkinin temelini sarsabilir.
Bu noktada, açık iletişim ve anlayış önemlidir. İlgisiz bırakılan tarafın duygularını paylaşması ve bu konuda partneriyle açıkça iletişim kurması, ilişkideki dengesizlikleri anlamak ve çözmek adına oldukça önemlidir. İki taraf arasındaki duygusal ihtiyaçlar ve beklentiler konuşularak anlaşıldığında, ilişkide daha sağlıklı bir iletişim kurulabilir ve ayrılık düşüncelerine engel olunabilir.
Birbirinizi Tehdit Etmeyin
Bu tür davranışlar, olgunluktan uzak ve yapıcı olmayan yöntemlerdir. Tehditler ve ilişkide manipülatif davranışlar, sorunları çözmek yerine ilişkiyi daha da karmaşık hale getirecektir. Tehditlerle dolu bir ilişki, hem duygusal hem de psikolojik olarak tarafları olumsuz etkiler.
Tehditlerin yerine, açık iletişim, anlayış, ve sorunları çözme konusunda yapıcı adımlar atmak daha sağlıklı olacaktır. Bu tür davranışların, ilişkideki güveni ve bağları zedeleyebileceğini unutmamak gerekir.