Yürüyen Ceset Sendromu Nedir? – 1880 yılında Fransız Nörolog Jules Cotard tarafından Cotard Sendromu olarak isimlendirilen bu rahatsızlık Türkçe’ye Yürüyen Ceset Sendromu olarak geçti. Bu Nöro-Psikolojik rahatsızlığa yakalanan kişiler var olmadıklarına, kusurlu olduklarına, yaşamsal organlarını kaybettiklerine ve ölü olduklarına inanıyorlar.
Hastaların içinde bulunduğu bu durum basitçe “varoluşsal inkâr” olarak tanımlanabilir. Bu rahatsızlığa yakalanan kişiler iç organlarının tamamen çürüdüğünü, kurtlandığını, vücudunda kanın olmadığına inanırlar. Bu düşüncelere kapılan bazı hastalar kendilerini ölümsüz olarak görebilmektedir.
“Vücudumda organlarım yok, ben ölümsüzüm ve sonsuza kadar bu şekilde yaşayacağım.”
Yürüyen Ceset Sendromunun Belirtileri
Yürüyen Ceset Sendromu oldukça nadir görülen vakalardandır. Dünya’da bilinen sadece 200 civarı vaka gözlemlenmiştir ve doğru yöntemlerle tedavisi mümkündür. Bu sendroma sahip kişiler genelde asosyal bir hale gelip, kendini çevresinden soyutlar. Bazen konuşmayı tamamen bırakabilirler. Kayda geçen bazı vakalarda onlara ölmekte olduğunu söyleyen sesler duydukları gözlemlenmiştir.
Genel olarak hastaların şikayetleri arasında;
- Vücudundan çürük et kokusu alma
- Vücudunun kurtlandığı hissine kapılma
- Hastalar zaten ölü olduklarını düşündükleri için kendilerine zarar verme eğilimindelerdir.
- Ölmeyeceklerini düşündükleri için kendilerini aç bıraktıkları gözlemlenmiştir.
İlk vakalardan birini 1788’de Naturalist Charles Bonnet kayda geçiriyor. Yemek yapmak için mutfağa giden yaşlı bir kadının vücudunun bir bölümü geçici felç oluyor. Hissetme ve konuşma becerilerini bir süre sonra tekrar kazanan yaşlı kadın, ailesine onu kefene sarmaları gerektiğini söylüyor. Çevresindeki herkese ona ölüymüş gibi davranması gerektiğini belirtiyor. Israrlara dayanamayan ailesi kadını en sonunda kefene sarıyor ve ağıtlar yakıyor. Aylar boyunca ördüğü tedaviler sonucunda bu rahatsızlıktan kurtuluyor hasta. İşte bundan yaklaşık 100 yıl sonra nörolog Jules Cotard sıra dışı bir şikâyet ile karşılaştı.
Cotard’ın notlarına göre bir hasta “beyni, sinirleri ve organları olmadığını aynı zamanda da kendisinin ölümsüz olduğunu ve sonsuza kadar yaşayacağını söylüyordu. Ölümsüz olduğunu düşündüğünden yemeye ihtiyaç duymadı ve kısa süre sonra açlıktan öldü. Cotard’ın bu kadına yönelik yaptığı tıbbi tanımlama geniş bir alana yayıldı ve etkili oldu ve bu bozukluk en nihayetinde onun adıyla anılmaya başlandı.
Yürüyen Ceset Sendromunun Nedenleri
Yürüyen Ceset Sendromu’na tam olarak neyin sebep olduğu belli değil. Eldeki verilere bakarak bu durumun sadece beyni etkileyen tıbbi sorunlardan kaynaklandığı gözlemlenmiştir.
Parkinson, epilepsi, migren, alzaymır, demans, felç ve bunun gibi hastalıklar bu sendroma neden olabilmektedir.
Kimlerde Görülür?
Yürüyen Ceset Sendromu, daha çok 50’li yaşlardan sonra ortaya çıksa da, hemen her yaş grubunda kendini gösterebiliyor. Yürüyen Ceset Sendromu gözlemlenen tüm hastaların geçmişte psikolojik sorunları olduğu gözlemlenmiştir. Depresyon, şizofreni, kaygı bozukluğu, madde bağımlılığı gibi durumlar bu sendromun ortaya çıkmasına neden olabiliyor.